Cilt bakımında yeni içerikler karşımıza çıkıyor: Goji eksozomu, Delentigo, Glutatyon, C vitamini… Peki bu aktifler  işe yarıyor mu, yoksa sadece etiketlerde güzel duran kelimeler mi?

Cilt bakımında etkili sonuçlar elde edebilmek için öncelikle cildin ihtiyaçlarını doğru analiz etmek gerekir. Bu noktada, seçilen aktif içerikler kilit rol oynar. Ancak her “aktif” olarak sunulan içerik, her formülasyonda aynı etkiyi göstermeyebilir. İçeriğin miktarı, aktif maddelerin cilde ulaşmasında işlev görür ve bileşenlerin stabilitesini doğrudan etkiler. Bu yüzden yalnızca etiketteki iddialara değil, içeriğin bilimsel arka planına da dikkat etmek gerekir.

Sağlıklı ve dengeli bir cilt, doğru içerikler ve düzenli bakım ile mümkündür. Ancak herkesin cildi farklı yapıda ve farklı ihtiyaçlara sahiptir. Yani her sorun tek tip çözümle geçmez. Göz altı morluğu olan birinin ihtiyacıyla, güneş lekesi yaşayan birinin ihtiyacı elbette ki farklıdır. Bu yüzden kullanılan içeriklerin sadece “popüler” olması yetmez; sizin cildinize ne kadar uygun olduğu önemlidir. Unutmayın, cilt bakımı kişisel yolculuktur. Cilt ile uzun vadeli denge kurmak önemlidir. Bu dengeyi sağlamak içinse;  kızarıklık ve hassasiyet yaşayan ciltler Pinolumin gibi yatıştırıcı bileşenlere ihtiyaç duyar. Göz altı şişliği ve morluğuna karşı Delentigo ya da NanoWhite gibi özel kompleksler etkili olabilir. Leke problemiyle mücadele edenler içinse Glutatyon, Arbutin gibi içerikler daha uygun olacaktır. Önemli olan, her içerikten biraz sürmek değil; gerçekten hangi bileşenin sizin cildinize uygun olduğunu bilmek ve ona göre seçim yapmaktır. Her ürünün herkeste aynı etkiyi göstermemesi son derece doğaldır. Etkili bir sonuç için doğru içerik – doğru cilt tipi- doğru kullanım ölçüsüyle mümkündür.

 Cildinizi tanıyın, içeriklere değil işlevlerine odaklanın.