Güneşin Görünmeyen Yüzü: Fotoyaşlanma

Sabahları yüzünüze vuran o sıcacık güneş ışığı, yaşamın temel kaynağıdır. İçimizi ısıtsa da, cildimiz için her zaman o kadar masum değil. Günlük hayatın içinde fark etmeden maruz kaldığımız güneş ışınları zamanla cildimizde fark edilir izler bırakıyor. İşte bu süreç, “fotoyaşlanma” olarak isimlendirilir. Yalnızca fiziksel değil, psikolojik sağlığımız üzerinde de olumsuz etkileri olabilir.

Güneş ışınları farklı dalga boylarında dünyaya ulaşır:

• UV ışınları (290–400 nm): Fotoyaşlanmanın başlıca sorumlusu.

• Görünür ışık (400–800 nm): Günlük ışık algımızı sağlar.

• İnfrared (800–100000 nm): Isı etkisinden sorumlu.

Fotoyaşlanma, ultraviyole (UV) ışınlarına uzun süreli maruz kalma ile ortaya çıkan kronolojik yaşlanmaya eklenen erken yaşlanma formudur. Doğal yaşlanma ve fotoyaşlanma arasındaki farklar:

Doğal Yaşlanma: Cilt zamanla incelir, elastikiyet kaybeder, hafif kırışıklıklar oluşur ve deri daha kuru hale gelir.

Fotoyaşlanma: Cilt kalınlaşır, sarımsı bir ton alır, esnekliğini yitirir, daha derin ve belirgin kırışıklıklar ortaya çıkar. Ciltte oluşan değişimlerin büyük bir kısmından sorumludur. Yani cildimizdeki lekelerin, kırışıklıkların ve sarkmaların arkasında genellikle yaş değil, güneş ışınları vardır.

Güneş Işığı Neden Bu Kadar Zararlı?

Güneşten gelen  ışınlar, cildin en alt tabakalarına kadar inerek DNA hasarı, kolajen yıkımı ve serbest radikal oluşumu gibi biyolojik süreçleri tetikler. Bu da ciltteki hücrelerin sağlıklı çalışmasını engeller. Sonuç mu?

  • Solgun, yıpranmış, yaşından büyük görünen bir cilt.

Fotoyaşlanmanın belirtileri genellikle şu şekilde ortaya çıkar:

  • İnce ve derin kırışıklıklar (alın, göz çevresi, dudak)
  • Pigment bozuklukları: güneş lekeleri
  • Cilt sarkmaları
  • Pürüzlü, kalınlaşmış, donuk cilt dokusu
  • Cilt kanseri öncüsü lezyonlar

Güneşin Zararı Ne Zaman Artar?

Güneşin ultraviyole  ışınlarının en yoğun olduğu saatler 10:00 ile 16:00 arasıdır. Bu saatlerde dışarıda bulunmak gerekiyorsa, önlem almak gerekir. Unutulmamalıdır ki bulutlu hava veya gölge de tam anlamıyla koruyucu olmaz. Bulutlar UV ışınlarının sadece %30–50’sini engeller.

Güneşten Nasıl Korunmalıyız? Korkma, Önlem Al!

  • Güneş kremi
  • C vitamini, Niasinamid içerikli ürünler
  • Bol su tüketimi
  • Fiziksel destek (güneş gözlüğü, şapka…)

Güneşi Sevin, Ama Cildinizi de Sevin

Güneş hayatın kaynağı, ruhun enerjisi. Ama cilt sağlığı söz konusuysa, dozunda ve bilinçli bir ilişki şart. Fotoyaşlanma sessiz ilerler ama etkileri göz ardı edilemez. Bugünden başlarsanız, gelecekte aynada daha sağlıklı ve ışıltılı bir cilt görmeniz mümkün.

“Unutmayın: Cildiniz geçmişinize ait bir günlük gibidir. Güneşle kurduğunuz ilişki, yıllar sonra cildinizde iz bırakır.”

Son Söz: Cildinizin Işıltısı Dermostemle 😉

Güneşten gelen zararlı etkileri azaltmak için güneş kremi yeterli olmayabilir. Özellikle göz çevresi gibi ince ve hassas bölgeler, yaşlanma belirtilerini ilk gösteren alanlardandır. Bu nedenle bu bölgelere özel, etkili içeriklere sahip ürünlerle destek sağlamak gerekir. Bu konuda  Dermostem Gözaltı Kremi devreye giriyor. İçeriğinde bulunan Niasinamid (B3 Vitamini) ve C Vitamini, fotoyaşlanma kaynaklı cilt sorunlarıyla savaşan güçlü antioksidanlardır.

Kaynakça

  • Arslan, Y.T. (2022). Güneş Işınlarının Cilt Üzerindeki Etkileri ve Fotoyaşlanma. Tıpta Yenilikçi Yaklaşımlar Dergisi, 3(1), 20-27.
  • Gül, Ü. (2015). Güneş, Sıcak ve Derimiz. Ankara Medical Journal, 15.
  • Çınar, F. İ., Çetin, F. Ş., Kalender, N., & Bağcivan, G. (2015). Hemşirelik yüksekokulu öğrencilerinin güneşten korunmaya ilişkin davranışlarının belirlenmesi. Gülhane Tıp Dergisi, 57(3), 241-246.

Blogdaki Ürünler